BIR SEY HER SEYDIR HER SEY BIR SEY 1 Bir öpüs su içiyor masrapasindan gecenin, her dudak yalnizligimizin pesinde, batik gemileri dirilen günesleriyle göksel baliklarina karsici gelebilir mahalle. Ne güzel ölüler vardi bir vakitler, yüzler, simdi dirilerin bil çaydanligi bos, omuzlari sarkik ceketler içinde, çayirdaki evlerinin gözleri kör, bir adamin boslugunca sirtini denize dönmüs kedileri nokta gibi sedirde, unutulmus bir ani kalintisi gibi uzaktalar içleri yok kutulariyla bas basa. Yeniden uyumali o kusla kanadinin altinda, aktarmali damlayan suyu yavasça oluklarina ruhumuzun, neresini veriyorsak yine orasi, örselemeden, incitmeden. 2 Her sabah bir gül tutarak uyaniyor, her aksam bir sofranin dikeninde uzatiyor saçlarini unutmak için, dislerini biliyor ya da bilmiyor, avuçlari belli ki günese dönmek için, yüregi bir çardaktan sarkabilir. Hep o kapidan girip çikiyoruz, ak evler giyiniyoruz, sofamiz, tasligimiz gel diye sesleniyor kuleden atladigimiz kuleden denizin sesine dogru, bir kent çekiyoruz ardimizda avutulmaz bülbülle kadar hizli. Hep o saraydan görünüyor, bahçesinden, tüm baslangiçlara gebe tek dilenci, üfürülmüs bir saksagan karaltisi gibi elleri nar tanesinde, dudaginda bayiltici son karanfil kokusu, feslegenler, feslegenler. 3 Geri dönmesini, yüz geri etmesini seviyor, seviyor geçtigi yollardan tersine yürümesini, bakiyor eskiden düsürdügü bir çaki otlarin arasinda, uyutuyor agzinda baska bir tadi var, uyaniyor baska bir günes damarlarinda. tas bir simgeymis, yalnizlik tika basa dolu, yapraklarin savrulusu rüzgarda bir umudun suya vuran rengiymis buluttan, bulutsa uçan kusmus memesinden tip tip bütün gece. Kendini bir de rüzgarlarinda bulsa 4 Ah sen en güzel tas, tasken su, suyken kara burçak, yaba, bel, çivi, bütün kapilarin mandali, ipler, serilmis çamasirlar, agizlik, mintan, camdaki saksi, saksiyken bulut, bulutken tesbih, çektigim hali silktigim, yatirdigim, üstüne bindigim, öptügüm, mezarinda yaninda yattigim, yatarken deniz, denizken balik, balikken günes, günesken tarla, tarlayken ev, pencere, pencerede insan basi, kendim, bir baskasi, karanlik duvarda yürüyen akrep, tenekelerle çekilen kuyudan suladigimiz, kirptigimiz, bir sopa diktigimiz yanina, iple baglanan, baglanirken çözülen, çözülürken misina, hepsi bir anda, hepsi bir solukta, hepsi, hepsi, hepsi. 5 Gözlerim degince tarlada misira, bir su akiyor içimden otlar arasi, bir kus uçuyor üstünde yabanil, gözlerim degince kusa, yalayinca tüylerini bir agaç büyüyor boynumda kara yesil, günese bakiyorum, irgatlara bakiyorum, bulutum geçiyor baslarindan salinarak, veriyorum, aliyorum, ögütüyorum, ekmek ediyorum saçta, çöreotu ekiyorum, bebelere, yoksullara, acikanlara Oktay Rifat (Denize Dogru Konusma)