Mayıs Çalkantıları
1. -Kim topladı bizi Dünya'ya? Bir sorudur bu Bir menekşeyle çarpışmaya benzer. Ey! Artık Gençliğimin yanlış bir yanıtı olan Kırlar. Ezberimdesiniz. 2. Herkes bir kenti yığabilir Kalbinin önüne. Bir akarsu olur Sevgilisinin sıcak çukurluklarında. İstediğin yerden geçir acılarını İçtiğimiz: Bulut renkli rakı Adresimiz: Dünya'dır. 3. Memelerini çarptın bana Sonra gül kokularını. Ne güzel! Bir Cumhuriyet yaptın aşkımızı. Peki! Neyi taşıyabilirsek o'nu taşıyalım Yarına. Bir ırmağı iliştireyim saçlarına. Kırmızı dudaklarınla bir üzüm gibi ez beni. 4. Filinta gibi bir hüzünle resmedilmişse Kalbin. Akasyalarla kuşatılmışsa: -Yanlış yanıtı nedir aşkın? Ey! Yaz çılgınlıkları, lodoslar Kanayan gençliğim... Gece güneşinin altında Negatif bir fotoğraf hayatım. 5. Telefon et kalbine. Ve kuşları sor! Kanlı sakallarımdan taşan yıldız kümeleri Renkli bir haberdir televizyonlara. Kimyasal bir patlamaydı Karanfillerle Ve kızlarla ilk tanışıklığım. 6. Kış ortasında yaz dağınıklığı yaşayan Bir kent: Bodrum. Fırtınalar ve kürt işçiler geziniyor sokaklarda. Pazar: Askeri öğrenciler doldurmuş Karşıyaka vapurunu Şapkalarının içinde Atatürk resmi. 7. Kimselerden gizlenemez artık Bir gül yaprağının üzerinden Geçtiğim Dünya'ya. Ne şanslıyım ki, saçlarımı bile Tarayabildim. Bir ırmakla öpüştürüldüm. 8. Çok çapkın bir maceradır bu yüzden Benim doğduğum: Ekim Coğrafyası: Palandoken dağları. Anlatılır ki, anamın memelerine ilk çarpışımda Küçücük kollarıyla Dünya'yı kucaklıyan Bir sarhoştum. 9. Sen ki, çakır gözlü bir sokak taşırsın yanında Sevdanın sözlü tarihidir o sokak Ağzın elma kokar, ağzıma dayalı Evet! Hepimiz bir cinayet işleyebiliriz Bir çiçeği kopararak ya da susarak -Pembe yüzlü tanrı çeker kulağımızdan. 10. Şiire ve fırtınalara çalışıyorum Hiç öpülmemiş bir kızın yanağına sürterek Ateşliyorum sözcükleri. Şiir alevleridir zamanın Kalabalığıdır yalnızlığın Canlılar bir yana, ölülere bile çıkışır. 11. Mayıs çalkantılarıyla çıkarıyorum gömleğimi. Asıyorum bir söğüt dalına. Bir nehir geçiyor İçinden. Bir tramvaydan daha büyük. Bir caddeyi Gökyüzü'ne çeviriyorum. Akdeniz sahillerini ateşleyen Portakallar yakıyor beni. Ve kirpiklerin. 12. Mayıs çalkantıları, lodoslar, eriyen Kar suları yıkıyor beni. Mayıs; bir kelebek gibi Uçuşuyor yüzümün kıyısında N'oluyoruz? Durdurun şu tango'yu Tüm çiçekleri eziyor. Bir Irmakla Düello Ediyorum (Oğlan Yayınevi, 1995)