SÜRGÜN ÜLKEDEN BASKENTLER BASKENTINE
     
    II
     
    Gelin gülle baslayalim atalara uyarak
    Bahari kolayarak girelim kelimeler ülkesine
    Bir anda yükselen bir bülbül sesi
    -Erken erken karlar ortasinda
    Günes dönmüs isik saçan bir yumurta-
    Bana geri getirir eski günleri
    ...Paslanmis demir bir kapi açilir
    Küf tutmus kilitler gicirdarken
    Ta karanliklar içinde birden
    Bir türkü gibi yükselirsin sen
    Fisildarim sana yillarca içimde biriken
    Söyleyemedigim atesten kelimeleri
    Suuraltim patlamis bir bomba gibi
    Saçar ortaliga zamanin
    Agaran saçin toz topragini
    Bana ne Paris'ten
    Newyork'tan Londra'dan
    Moskova'dan Pekin'den
    Senin yaninda 
    Bütün türedi uygarliklar umurumda mi
    Sen bir uygarlik oldun bir ömür boyu
    Geceme gündüzüme
    Gözlerin 
    Lale Devrinden bir pencere
    Ellerin
    Baki'den Nefi'den Seyh Galib'den
    Kucagima dökülen 
    Altin leylak
     
    III
     
    Ölüler gelmis çitlembikler sarmasiklarla 
    Tirmanmislar surlarima burçlarima
    Kimi irmaklardan yansima
    Kimi kayalardan kirpilma
    Kimi öteki dünyadan bir çarpilma
    Içi ölümle dolu
    Dönen bir huni
    Dogarken günes
    Kesilmis ölü yüzlerden
    Bir mozayik minyatürlerden
    Dokunur tenimize
    Soguk bir azrail ürpertisiyle ay
    Ve birden senin sesin gelir dört yandan
    Menekse kokulu sütunlardan
    Komsu daglardaki nergislerden leylaklardan
    Gözlerine ait belgeler sunulur
    Ey askin kutlu kitabi
    Uçari hayallere yataklik eden
    Peri bacalarinin yasagi
    Gönlümün celladi aci mezmur
    Bana biraktigin yazit bu mudur
    Ölüm geldi bana dügün armaganin gibi
    Senden bir gök 
    Senden yildizlar ördüler
    Ates böcekleri
    O gece dört yanima
    Ey bitmeyen kalbimin samanyolu destani
    Sen bir anne gibi tuttun ufuklari
    Ve çocuklar gülle anne arasinda
    Seninle güller arasinda
    Tuhaf bir isik bulup eridiler
    Çocuklar dag hücrelerinde erdiler
    Aramizdaki sirra
    Bir de ay isiginda büyüyen fisiltilar
    Gençlik monologlari
    Seni alip kaybolmus zamanin çagiltisindan
    Bana getiren
    Yasamiz vardi
    Öfkeyle yazardin sen bir yüzüne
    Ölür ölür okurdum öbür yüzünde ben
    

    IV

    Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
    Bütün sürgünlüklerim bir bakima bu sürgünün bir süregi
    Bütün törenlerin sölenlerin ayinlerin yortularin disinda
    Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim 
    Af dilemeye geldim affa layik olmasam da
    Uzatma dünya sürgünümü benim
    Günesi bahardan koparip
    Askin bu en onulmazindan koparip
    Bir tuz bulutu gibi
    Savuran yüregime
    Ah uzatma dünya sürgünümü benim
    Nice yoruldugum ayakkabilarimdan degil
    Ayaklarimdan belli
    Lambalar egri
    Aynalar akrep melegi
    Zaman çarpilmis atin son hayali
    Ev miras degil mirasin hayaleti
    Ey gönlümün dogurdugu
    Büyüttügü emzirdigi
    Kus tüyünden
    Ve kus sütünden
    Geceler ve gündüzlerde
    Insanliga anit gibi yükselttigi
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili 
    Uzatma dünya sürgünümü benim
     
    Bütün siirlerde söyledigim sensin
    Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
    Seni saklamak için görüntülerinden faydalandim Salome'nin Belkis'in
    Bosunaydi saklamaya çalismam öylesine asikarsin bellisin
    Kuslar uçar senin gönlünü taklit için
    Ellerinden devsirir bahar çiçeklerini
    Deniz gözlerinden alir sonsuzlugun haberini
    Ey gönüllerin en yumusagi en derini
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili 
    Uzatma dünya sürgünümü benim
    
    Yillar geçti sapan olumsuz iz birakti toprakta
    Yildizlara uzanip hep seni sordum gece yarilarinda
    Çati katlarinda bodrum katlarinda
    Gölgendi gecemi aydinlatan essiz lamba
    Hep Kanlica'da Emirgan'da
    Kandilli'nin kursuni safaklarinda
    Seninle söylesip durdum bir ömrün baharinda yazinda
    Simdi onun birdenbire gelen sonbaharinda
    Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim 
    Af dilemeye geldim affa layik olmasam da
    Ey çagdas Kudüs (Meryem)
    Ey sirrini gönlünde tasiyan Misir (Züleyha)
    Ey ipeklere yumusaklik bagislayan merhametin kalbi
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili 
    Uzatma dünya sürgünümü benim
    
    Daglarin yikilisini gördüm bir Venüs bardaginda
    Köle gibi satildim pazarlar pazarinda
    Günesin sarardigini gördüm Konstantin duvarinda
    Senin hayallerinle yandim düslerin civarinda
    Gölgendi yansiyip duran bengisu pinarinda
    Ölüm düsüncesinin beni sardigi su anda
    Verilmemis hesaplarin korkusuyla
    Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim 
    Af dilemeye geldim affa layik olmasam da
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili 
    Uzatma dünya sürgünümü benim
     
    Ülkendeki kuslardan ne haber vardir
    Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardir
    Ask celladindan ne çikar madem ki yar vardir
    Yoktan da vardan da ötede bir Var vardir
    Hep suç bende degil beni yakip yikan bir nazar vardir
    O sarkiya özenip söylenecek misralar vardir
    Sakin kader deme kaderin üstünde bir kader vardir
    Ne yapsalar bos göklerden gelen bir karar vardir
    Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardir
    Yanmissam külümden yapilan bir hisar vardir
    Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardir
    Sirlarin sirrina ermek için sende anahtar vardir
    Gögsünde sürgününü geri çagiran bir damar vardir
    Sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adli bir çinar vardir
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili 
     

    Sezai Karakoç (Zamana Adanmis Sözler)