SATRAPLAR

               bulutlu bir sabahti
                   yalnizlik
    saatin kumlariydi sanirim yüzüme çarpan
                    ivecen
                   kalabalik
           agir agir uzaklasti orman
                ve deniz günleri
                  geride kaldi

             çölü kesti bir marti
                   bir çiglik
     tas kanatlarla vurdum uzak daglara
                   ardimdan
             gelen yok, sanirim
           cebi çiçeklerle dolduran
            gül ve kiraz bahçeleri
                    yandi

            altimda geçmisin ati
                omuzlarimda
     saclarinin uzun yillar ördügü kaftan
                   karardi
            sanirim dönmeyecegim
    sislere gömüldü çoktan eski günlerin
                  bulanik
                  tapinagi

             dönüyor güz kartallari
                   yaklasik
    satraplarin gömütüne, boz kayalardan
               nerdeyse inecek
                   karanlik
    kösede gözlerini dikmis üç basli köpek
                  sizan kana
                    bakti

                    artik
           irmagin sonuna vardik